Ayak Burkulması Nedenleri ve Tedavisi ile ilgili faydalı yazılar

21 Şubat 2017 Salı

Ayak Ağrısının Nedenleri

 
Ayak Ağrısının Nedenleri

Ayak Ağrısının Nedenleri


Ayağın ağrıları bireyi etkileyen ağrıların ilk sırasında gelmektedir. Vücutta ağrı olduğunda bir şeylerin ters gittiğiyle ilgili kaygı duyulur. Her gün bütün vücudu taşıyan ve dengede durmasını sağlayan ayaklardaki ağrılar problem yaratmaya başladığında gündelik hayatında aksamaların oluşmasına yol açar.

Ayağın ağrısı çok yol yürümekle, yorgunluktan ve uzun bir süre ayakta kalmaktan dolayı oluşabilmektedir. Bunların dışında başka sebeplere bağlı olarak da ayaklarda ağrı oluşabilir. Ağrının geçmesini sağlamak için öncelikle kaynağının ne olduğunu öğrenmek gereklidir. Bu ağrıyı geçirmenin yolu doğru bir ayakkabı seçimi yapılmasından geçmektedir. Bunu öğrenmenin en kolay yolu ise doktora görünmektir.

Ayak ağrısının başlıca sebepleri nelerdir?

Nasır:

İnsan cildi uzun vadeli bir sürtünme veya baskı sebebiyle kendisini koruma altına alır. Koruma sonrasında bu sürtünme ve baskıya maruz kalan alanda kalınlaşma ve sertleşme oluşur. Bu kalınlaşmanın ve sertleşmenin sonucunda oluşan tabakaya 'da ''NASIR'' adı verilmektedir.genel de ayak, el ve topuklarda görülmektedir. Oluşan ''nasır'' üstündede bir baskı oluştuğunda da ağrı ortaya çıkar. Ayak topuğunda ya da parmaklarında  Nasır var ise, ayağı sıkmayan ve baskı yapmayan ayakkabılar tercih edilmelidir. Nasır'ın geçmesini sağlamak için öncelikle baskılayan unsurların ortadan kaldırılması gerekmektedir.


Bağ, kemik ve 'Tendon' zedelenmesi:

Ayak ağrılarının en fazla görülen sebepleri mikrobik hastalıklar olan 'bursit', 'aşil tendondaki'' hasar, ''stres kırıkları'' veya topuk dikeni gibi sebeplerindendir. Hatalı egzersizler, aşırı kilolar, basketbol, tenis veya bale gibi yüksek darbe sporları yada yanlış ayakkabı kullanımları bu tür sorunların yaşanmasına neden olur. Ayak ağrılarına sebep olan faaliyetlerin hemen sonlandırılması ile birlikte iyileşene dek beklenmesi gerekmektedir.


Kireçlenme:

Bu durum ayak ağrılarının diğer bir sebebidir. ''Romatizmal artrit'', ''Osteoartrit ve gut kireçleme'' problemlerinin en belirgin olanlarıdır. Bu hastalıkların ilerleme oranına bağlı olarak kendine özgü tedavi yöntemleri vardır Mesela ;


Periferal nöropati:

Bu terim bacak, ayak, el veya kollardaki sinir zararını temsil etmektedir. Sinir uçları hasar görüp tahrip olduğu zaman güç kaybı, ağrı, şişkinlik, uyuşma veya karıncalanma semptomlarına den gelinebilmektedir. ''Periferal nöropati'' sebepleri olarak ''diyabet'', ''kalp hastalığı'', ''sakatlanma'', ''yetersiz beslenme'', ''böbrek sorunları'' ve kireçlenmeyi sayabiliriz. Tedavisi için kaynağının tanısı yapılmakta, ilaç tedavisi  gerekliyse de fizyoterapist desteği verilmektedir.


Düztabanlık:

Bi tek çocukluk zamanında ortaya çıkan bir problem olmadığından, bu problemi hemen elemek ayak ağrılarınızın düz tabanlık'tan kaynaklanmadığı anlamına gelemez. Ayakların bütün ağırlığı taşıması ve dengede kalmayı sağlaması zarar görme riskinin de artmasını sağlamaktadır. Bu tehlikelerin başında da düz taban'lık gelmektedir. Bireyin şeker hastalığı, 'romatizma' veya fazla kilo düz taban'lığın sebeplerindendir. Ayak çukurunun çökmesi veya düzleşmesi sonucunda ayak ''deforme'' olur. Buda ayak ağrısına sebep olur. İlerlemiş bir düz taban'lık durumu tedavi olanağı kalmadıy ise ameliyat gerektirebilir.


Topuklu ayakkabı giymek:

Bayanların yüksek topuklu ayakkabı giymelerinin başlıca sebebi şık olmak arzusudur. Topuklu ayakkabılara her ne kadar alışık olunsa da, ayaklara extra bir yük bindirdiği kesindir. Yüksek topukla birlikte bir de sivri ve dar bir ayakkabı ise ayakla ilgili problemler artar. Sonuç olarak ayak ve baldır kaslarında kısalık, nasır, ayakta şekil bozukluğu, diz veya bel ağrısına sebep olabilir.

20 Şubat 2017 Pazartesi

Diz ve Ayak Bilek Ağrıları


Diz Ağrıları

 Diz ve Ayak Bilek Ağrıları


En çok görülen diz ağrısı sebebi 'zorlama ve burkulmalar' %42. Onlardan sonra ''osteoartrit'' %34 görülüyor. Bunu ''menüsküs'' yaralanmaları %9, ''kollateral'' %7 veya çapraz bağ yaralanmaları %4, gut %2, ve kırıklar %1.2 takip etmektedir. ''Romatoid artrit'' %0.5,'' enfeksiyöz artrit'' %0.3 onunla birlikte ''pseudogut ''%0.2 çok nadir görülüyor.

Zorlama ve Burkulmalar

Vücudunuzdaki kasların veya eklem yapılarının hareketleri yönünden belli bir fizyolojik kapasiteleri vardır. Bu kapasitelerinin üstüne çıkan hareketler yada bu kapasitelerinin üzerine çıkılmasına sebep olan fazla  kilolu olma, yaşlılık gibi durumlar bu yapılarda ufak tefek yaralanmalara veya ''enflamatuar proseslerin'' oluşmasına sebep olabilir. Bu yaralanmalar eklem veya kas hareketlerinde kısıtlılık yada ağrılı hareketliliğe sebep olabilir.

Osteoartrit

''Osteoartrit'' olarak da bilinen en eski romatolojik hastalıktır. Osteoartrit'in ''radyolojik'' olgularına, Altmış Beş yaşın üzerindeki bireylerin çoğunda, Yetmiş Beş yaş üzerindekilerin ise Yüzde 80'inde Denk Gelir. Sırası ile en çok dizler, eller ve kalçalar tutulurlar. İngiltere'de yapılan bir araştırmada, çalışan erkeklerin Yüzde 2.8'inin, kadınlarda ise Yüzde 1.3'ünün ''osteoartrit'' ile ilgili pronlemler sebebiyle emekli olmak zorunda kaldıkları veya yılda Dört-Yedi milyon iş gününün ise OA yada birlikte olduğu durumlar nedeniyle kaybedildiği gösterilmiştir. ''Osteoartrit patogenezinde'' genetik yatkınlık, ''travma, inflamasyon'', biyokimyasal, ''metabolik'', çevresel etmenler veya biyomekanik etmenlerin varlığından söz edilmektedir. OA'li hastalar en çok olarak, eklemlerde katılık, ''instabilite'' ve fonksiyon kaybından yakınmaktadırlar. Toplumsal sağlık taramalarında OA'in önemli bir sağlıkk problemi olarak, uzun vadeli özürlülük sebebi olduğu görülmektedir. Diz ''osteoartriti'', sandalyeye oturma-kalkma, merdiven çıkma, çömelme, ayağa kalkma veya yürüme gibi faaliyetlerde problem yaşattığı için kısmi engeliliğe yol açar. ''Osteoartritte'', oluşmuş olan yapısal değişiklikleri geri döndüren ve hastalığı ''kür'' eden bir tedavi olmamasına rağmen, hastaya yönelik olarak planlanan tedaviyle hastanın ağrıları çopunlukla giderilebilir. Eklem fonksiyonları düzeltilebilir, veya korunabilir ve fonksiyonel kayıpları sınırlandırılabilir. ''Osteoartritte'' tedavinin amaçları ağrıların ve diğer semptomların kontrolü, fonksiyonların iyileştirilmesi, yaşama kalitesinin arttırılması ve mümkünse tedaviye bağlı yan etkilerin en aza indirgenmesi şeklinde özetlenebilir.

Menisküs

''Meniskuslar'' ''tibia'' kemiğinin üstüne yerleşmiş, ''bikonkav'' fibrokartilaj'' disk'' yapısındadırlar. Kesitleri yarım ay şeklin de olan ''meniskusların'' en dış kısımları kalın veya ''konveks'' olup İçe doğru ''üçgen'' bir biçiminde uzanır. ''Meniskuslar'' oturdukları kemiğe ön ile arka, iki, üç boynuzla tutunurlar. ''Medialde'' olana ''iç meniskus'', ''lateralde'' olana ise ''dış meniskus'' derler. ''Dış meniskus'' daha kalındır,  boynuzları birbirine  yakın yapışarak bir daire oluştururlar.

 Meniskuslar hareketlidirler ve bacak düz pozisyonda tutulduğunda önde, büküldüğünde İse arkaya doğru kayma hareketi yaparlar. Meniskus yapısındaki elastik lifler, ön ve arka boynuzdaki sıkı yapışma yerleri ile her hareket sonrasında kendi anatomik konumlarına rahatlıkla dönebilirler. Bu şekilde birbiri ile uyumsuz olan iki kemik arasında sürekli şekilde hareket ederek, ilişkilerini devamını gerçekleştirirler.

''Meniskusların'' görevleri içerisinde  önemli bölümünü yük iletimi oluşturur. Yapılan ''biomekanik'' çalışmalar bu kıkırdakların yukarıdan yada aşağıdan gelen yüklenmeleri Yüzde Kırk - Doksan 'a varan oranlarda karşı tarafa ilettiğini göstermiştir. ''Meniskuslar'' çıkarıldığı zaman temas bölgesi büyük miktarda azalmaktadır, buda gelecekteki olumsuzluklara zemin hazırlanmaktadır. Bu bilgilerin öğrenilmesi'' meniskusların'' korunulması için  çok sebebe sahip olduğunu göstermişdir. Günümüzde ''meniskuslara'' yönelik olarak daha sınırlı girişimler yapılması buradan kaynaklanmaktadır. Geçmişte en ufak bir sorunun da rahatlıkla çıkartılarak feda edilen'' meniskuslar'', artık dizin en önemli unsurları olarak kabul edilmektedir. ''Meniskusler''de yırtıklar dizin normalden fazla içe yada dışa dönme zorlanmalarıyla hareketlerinin önlenmesi sırasında oluşur. Yırtık oluşmasına en yaygın örnekler futbol ile ilgili olarak verilebilir. Çünkü; futbolcular maç yada antrenmanlar da normal yaşamdan daha fazla yüklenmelerle karşılaşırlar. Futbolcunun 'kramponlu ayakkabı' ile ayağı yerde sabit tutarken, hafif bükülü diz üzerinde pas verir yada topa vurur. Ayak sabit dururken diz üzerinde kontrolsüz yada anormal dönme ile 'meniskuslar' aşırı yük altında kalırlar. Eğer yeterli adele gücü, bu yüklenmeleri karşılayamaz ise yırtık oluşması kesinlikle kaçınılmazdır. Bu yüzden kontak sporlardaki 'meniskus' yırtıkları genelde az bükülü diz üzerinde, eklemin aşırı biçimde dönmeye zorlanmasıyla gelişir. Sakatlık yaralanmanın şiddeti veya süresiyle doğru orantılı olarak oluşur. Zaman içerisinde alınan önlemlere ve güçlü adele yapısıyla korunma bu sakatlanma tarzında azalma ile sonuçlanması demektir. Lakin futbolda artan hız ve güç ilkesi yaralanma yüzdesinin azalmamasına yol açmıştır.

'Akupunktur tedavisi' ile diz veya ayak bilek ağrılarında olumlu sonuçlar alınmaktadır. Tedavi süresinde isterse hastanın fazla kiloları mevcut ise kilo kontrolunü de sağlamak tedavinin gidişatını olumlu olarak etkileyecektir. Çünkü aşırı kilolar özellikle eklem alanlarında fazlaca hissedilir ve o alanın iyileşme süresini kötü yönde etkiler. 'Akupunktur seansları' tedavinin başlangıç dönemlerinde haftada 1 kez olmak üzere toplam da On - On Beş seans uygulanmalıdır. Tedavi süresi tamamlandıktan hemen sonra belli zamanlarda ve rahatsızlığın tekrarladığı dönemlerde hatırlatıcı seanslar uygulanmalıdır.

Diz Ağrılarından Korunma Yöntemleri

''Obezite'' ve ''Fazla Kilolu'' hastaların normal kiloya ulaşmalarının sağlanması

    - Fiziksel Faaliyetlerin Arttırılması
    - 'Özellikle' Spor Yapar iken 'dizin travmalardan' Korunması
    - Spor Öncesi ve Sonrası ısınma hareketleri ve gevşeme
    - Egzersizlerinin muhakkak yapılması
    -' Rehabilitasyonun' mutlaka arttırılması

Ayak Tendon Ağrısı

Ayak Tendon Ağrısı

Ayak Tendon Ağrısı

Vücudumuzun  bütün ağırlığını taşıyan yürümemizi, dik durmayı, koşmayı sağlayan ayaklarımızda 19 adet kas, 26 kemik, 107 adet bağ ve 33 adet eklem bulunur. Vücudumuzu taşıdığı için en fazla zorlanan organdır. Bu yapıya hareket ettirmeyi sağlayan ayak tendonuysa baldır kasına bağlı olmaktadır. Vücut dik durduğu  zaman ayaktaki tendon sürekli aktif oluşundan dolayı bazen ağrılar meydana gelebilir. Ayakların aktif çalışması için sürekli güç harcaması gerekir.  Bu güç ise kaslara bağlı olan tendonların aracılığıyla olur. Ayağın tendonu bu aktivitelerde zarar görebilir ya da kopabilir. Bu problem genelde sporcularda daha çok görülür.

Ayak Tendon Ağrısı Nedenleri

Tendonun hasar görmesi; Bu sorun genelde sporcular da daha çok rastlanır. Bununla beraber uygun olmayan ayakkabı seçimi, yüksekten düşmeler, trafik kazaları, zorlama ve yapısal bozukluklar gibi durumlar da tendonda hasar oluşması meydana gelebilir. Hasarın oluşumuna sebep olan aktivitelerin  yoğunluğuna göre tendonları saran dış yüzeyinde enflamasyonda oluşabilmektedir. Ayakları tendonu en sağlam tendon türü sayılır. Dolayısıyla tendon kopmaları nadir görülür ve ağrılar kaçınılmazdır.

Tendonun kopması; Baldır kaslarındaki kasılmasıyla ayak tendonu kısalır ayak topuğu yukarıya  çekilir ve ayaklar hareket ettirilir. Karşılık hareketleri başka bir kaslar tarafından sağlanır. Çeşitli sebeplerden ötürü tendon kopabilir veya yırtılabilir. Bu sorun yeterli derece ısınmayan profesyonel sporcuların ani hareketlerinde oluşabilir.

Ayak tendonunda iltihaplanma;  Sık tekrarlanan ve küçük yararlanmalar sonucu meydana gelen iltihaplanmadır. Bu durum kişilerde güçsüzlük, halsizlik gibi durumu ortaya çıkarmaktadır. Tendona dokunulduğunda ağrı ve ateş hissedilir. Ayrıca şişlik ve sertlikte hissedilmektedir.

Ayak Tendonu Ağrısı Belirtileri

Tendonun belli yerlerinde yada tamamında gerçekleşn ağrı, sertlik ve hassasiyetle kendi göstermektedir. Bu tür ağrılar kuru ağrı biçimindedir ancak kişide huzursuzluk yaratır. Sabahları kalkınca ve dinlendikten sonraları daha çok hissedilmektedir. Hareketinize bağlı ağrı azalıyor gibi olur anca bu durum ısınmayla alakalıdır.  Genelde olarak halsizlik yaratır. Hareket artarsa ağrıda artar.

Elle sıkıştırıldığında tendondaki ağrı artar. Ayak tam olarak yere basıldığında zaman ağrı daha fazla hissedilir. Ancak tendon kılıfında yırtılma gibi bir durum varsa şişlik oluşur. Zamanın tedavi uygulanmazsa sorun büyeyebilir yada zarar gören bölgede kalıcı şişlik ve sertlik oluşabilir.

Ayak Tendon Ağrısı Tedavisi

Tendon bölgelerinde sertlik ve şişkinlik olmayıp sadece ağrı varsa bir süre dinlenerek buz uygulaması yapmak iyi gelir. Aşırı aktif olunacak spor faaliyetlerini ertelemeniz gerekir. Tabi hep hareketsiz durursanızda bu sorun büyüyebilir. Bu tür durumlarda öncelik bir doktora gitmeniz gerekir. Doktor size muhtemelen Napronex ve Ubuprofen gibi iltihap sökücü ve ağrı kesici bir ilaç verecektir. Ancak gereksiz ilaç kullanmak yan etkileri meydana getirebilir.

Günlük hayattaki yaptığınız hareketlerde değişiklikler yapmanız gerekebilir. Tam ortopedik ayakkabıyla yürümek, ağrıya yol açacak faaliyetlerden uzaklaşmak gerekecektir. Bunlarla beraber bisiklet sürmek, yüzmek gibi aktiviteler yeterli olur. Bu aktivitelerin sonrasında buz uygulayarak dinlenmek gerekmektiedir. 

Sol Ayak Topuk Ağrısı

 
Topuk Ağrısı Nedenleri

 

Sol Ayak Topuk Ağrısı


Sol ayak topuk ağrısı topuktaki kemik veya kaslardan kaynaklanır. Topuk kemiği yüzlerce kemik, eklem veya yüzün üstünde 'tendon', adale ile  birlikte bağ yer alan ayağımızdaki en önemli kemiktir. Topuk kemiği yürüdüğümüz esnada yerle önce temas eden kemiktir ve hem bir bu temastan oluşabilen şok emme görevini hem birde davranış sırasın da üzerine binen bütün kilosu yüklenir. Topuk ağrısı topuğun ön, arka veya aşağı bölümünde ortaya çıkabilir ve bununla birlikte vakit içinde gittikçe kötüleşen bir ağrı türüdür. Topuk ağrısında ağrı, genelde bir ayaktadır ve bununla birlikte ayağın kullanılmasıyla topuk ağrısı yüklü biçimde hissedilir.ancak hasta olanların 3/1'inin  topuk ağrısı her 2 ayakta ansızın görülür.


Topuk ağrısında en çok rastlanan bulgular ağrının en çok sabahları, yataktan yada oturduğunuz yerden kalkarken şiddetlenmesi ve yürüyüş sırasında azalmasıdır. Hareketsiz kaldıktan bir zaman geçmesinin ardından, ayağa kalktığınızda ağrı yüklü biçimde arttığı hissedilir. Yürümek ağrıyı hafifletir gibi görünse de, uzunca yürüyüşler yada uzunca vakit ayakta kalmak ağrının tekrar kötüleşmesine sebep olacaktır. Topuk ağrısının pek çok sebebi olabilmektedir. Çoğu kez dokunmak/yürüme bozuklukları nedeniyle topuk kemiğine ve ona ilişkili narin dokulara çok stress uygulanması başlıca sebeplerdendir.


Topuk Ağrısının Nedenleri


Bu sorun genellikle topuk kemiğinin çok fazla kullanılmasından kaynaklanan bir çok sebebi bulunur. Ayağı katı zeminlere çarpmak, fazla kilolu olmak veya ayağa tam anlamıyla olmayan ayakkabıları giymek topukta gerilme ve kasılmalara sebep olabilir. Topuk ağrısına sebep bulunan diğer yaygın durumlar şunlardır:


Topuk çıkıntıları: Topuğu saran ve döşeyen adalelerin veya kemiklerin devamlı gergin olması halinde topuk çıkıntıları oluşabilir.

Topuk Dikeni (Plantar Fasciitis): Topuğu ayak parmaklarının köküne bağlayan doku, mikroplanırsa topuk dikeni oluşur.

Aşırı içe bükülme: Topuğun arkasındaki bağların ve tendonların aşırı fazla gerilmesiyle çok içe bükülme oluşur

Aşil Tendonu İltihaplanması (Achilles Tendinitis): Topuğun arka bölümünü saran Aşil tendonunun mikroplanmasıdır. Bu durum, çok etkin bir yaşamı bulunan ve devamlı koşan sporcularda ve dansçılarda denk gelir.

Topuğun Altındaki Ağrı


Bu bölgede ağrılar topuktan başparmağa uzanan plantar fasia olarak isimlendirilen adalede oluşur. ''Subkalkaneal'' ağrı fazla koşmak ve zıplamak, ayak parmaklarından  topuk kemiğine uzanan adale bantlarının inflamasyonuna yol açar. Ağrı topuğunuzun altında veya merkezinde toplanır, başlangıçta orta derecededir, ama gece boyunca dinlenmenizin hemen ardından önce adımı attığınızda, birdenbire şiddetlenebilir. Topuk dikeni ''Plantar fasiitis'' uzun bir zaman sürerse ''fascia'' doku liflerinin topuğa bağlandığı yerde, bir topuk dikeni biçimlenir. Bu rahatlıkla çekilen bir 'röntgende' görülebilir. İyileştirme özellikle, 'plantar fasiitisle' bir farkı yoktur.


Topuğun Arkasında Oluşan Ağrı


Topuğunuzun arkasında ağrı oluşuyorsa, aşil tendonunun topuk kemiğine bağlandığı bölgede  enflamasyonu söz konusudur.  Bu durum, bol bool, oldukça çok koşma yada topuğun arka bölümüne sürten ayakkabıların giyilmesi neticesi belirir. 

Topuk Ağrısı Rehabilitasyonunda

    * Sorununuza sebep bulunan faaliyetleri durdurarak başlar.
    * Hekiminizi topuk takviyesi  yada özel tabanlık  kullanmanızı önerir.
    * Gerek ''plantar fasiitis'',  gerek ise ''aşil tendinitis'' amaçlı özel germe egzersizleri tavsiye edilir. Çok kronikleşmiş problemlerde fizik iyileştirme ve tedavi gereksinimi olabilir.
    * Ağrı ve şişkinlik nedenli ''nonsteroid antienflamatuar'' ilaçlar önerilir.
    * Bu standart tedavilerden yeteri düzeyde yarar görmeyen hasta olanlarda  bilimsel iyileştirme olarak isimlendirilen özel bir iyileştirme tedavisi uygulanabilir. Bu iyileştirmede rahatsız olan kişiden edinilen kandan ayrıştırılan 'trombosit' kısacası pıhtılaşma hücreleri ağrılı bölgeye  ''enjekte'' edilir.

19 Şubat 2017 Pazar

Ayak ve Ayak Bilek Ağrıları

 
Ayak Bilek Ağrıları

 

Ayak ve Ayak Bilek Ağrıları

Ayak ağrısına neden olan etkenlerden en önemlisi ayak bileği incinmesidir. Ayak bilek burkulması bir çoğumuzun bazen yaşadığı problemlerden biridir.

Ayak Bileği Burkulması

- Öncelik olarak burkulmanın yönünün neresi olduğu önemlidir. Ayak bileğinin en çok görülen tipi içe doğru dönmesidir. Dış yan bağlar yırtılır veya zedelenmektedir .

- Ayak bileğinde dışa doğru dönmesi sonucunda gerçekleşen burkulmalarda, ayak kemiklerinde kırık kemik olduğu riskinin arttığı için bu tür incinmelerde ortopedi doktroru tavsiyesi gerekir. Bu tür burkulmaları diğer burkulmalarla oranlarsak  %5 oranında oluşur.

- Ayak bileğinde burkulma olduğunda ayakta şişlik, ağrı, ödem ve ısı artışı olur.

 
Peki ayak bileğimiz burkulduğunda ne yapmalıyız?

Öncelik olarak buz uygulamak gerekir. Buz yöntemi; ağrı ve şişliği azaltmak için etkili bir yoldur. Ayağın üstüne basılmamadsı gerekir. Bacak yukaruda olacak bir şekilde dinlenmek ve istirahat etmek gerekir.

- Ne zaman ayağın üstüne basabiliriz? Yere basarken ağrının iyice azaldığını hissediyorsanız yürüyebilirsiniz.

- Daha önce burkulmuş ayağın tekrardan burkulması riski yüksektir.

- Tekrardan burkulması olmaması için ayak bileği egzersizlerini ihmal etmeyin.


Ayak başparmağının kemiğinde büyüme

Ayak başparmağı kemiğinde büyüme, başparmağın diğer parmakların üzerine eğrilmesine sebep olan ağrılı bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığın oluşmasında genelde genetik ve dar ayakkabı giyme gibi unsurlar rol oynar.

Ne yapılması gerekir?

Başparmağın eğrilmesini önlemek için, başparmak ile yanındaki parmak arasına slikon makara ve gece ateli konulmalıdır. Dar ayakkabıların giyilmemesi gerekir. Ağrıları azaltma için; fizik tedavisi, başparmağın eklemine iğne tedavileri, kineziobantlamak uygulanabilmektedir. İyice ilerlemiş ve çok ağrılı olan durumlarda ameliyat gerekebilir.

18 Şubat 2017 Cumartesi

Ayak Bakımı için Öneriler



Ayak Bakımı için Öneriler


Ayak Bakımı için Öneriler


Ayaklarımızın güzel görünmesi için bazı temel noktalara dikkat etmelisiniz. Ayak bakımının 1. ve en temel şartı ise pedikür yapmak. Pedikür, hem ölü hem hücre tabakasının atılımını sağlar hem de daha bakımlı, güzel ayaklara kavuşmanızı. Pedikürle ayaklarda oluşan nasır, çatlak, tırnak batması gibi problemlerden kısa sürede kurtulabilirsiniz. Pedikürü bir salonda yaptırabileceğiniz gibi kendiniz evde de yapabilirsiniz. Ama doğru sırayı izlemek şartı ile.

Pedikür

İlk olarak ayaklarımızı sabunlu ılık suda 30 dakika kadar bekletelim. Nemini aldıktan sonra, ayak törpüsüy ile ölü derilerinizi alın. Bu işlemi bir kaç defa tekrarlayın.  sonra tırnak etlerinizi törpünün ucuyla geriye doğru itin. Bir pens veya tırnak makası yardımı ile etlerinizi dikkatlice kesebilirsiniz. Tırnaklarınızı törpüyle şekillendirdikten sonra da, parlak veya pembe bir görünüm alması için tırnak yüzeyi için özel olarak geliştirilmiş törpüyle törpüleyin. sonra, ayaklarımızın üst derisinin de pürüzsüz olması amacı ile ayaklar için özel olarak formüle edilmiş ''peeling'' kremi sürün. İyice ovaladıktan sonra yıkayınız. Tırnak güçlenedirici bir jel veya cilanın ardından 'ojenizi' sürerek ''pedikürünüzü'' tamamlayın. ;)


Ayakları Canlandırıcı ve Besleyici Tavsiyeler

Kuruyan, çatlayan veya şişen ayaklarınız için arada bir özel bakımlar yapmak yerinde olur. İşte size bir kaç tane öneri: Ayaklarınızın sürekli şişkimlik göstermesinden rahatsız oluyorsanız, bitki banyolarından yararlanabilirsiniz. Bunun için, 1 litre suda 2 avuç papatya ve 1 adet limon kabuğunu kaynatıp soğumaya bırakın. Ayaklarınızı bu suyun içinde otuz dakika kadar bekletin. Şişkinliklerin indiğini, ayak derinizin canlandığını göreceksiniz. Kuruyan, pul pul ayrılan tırnaklarınız içinse, 'gliserin' denen üründen faydalanabilirsiniz. Bir kaç damla saf gliserinle eşit orandaki limon suyunu karıştırın. Bu karışımı her gün tırnaklarınıza sürmelisiniz. Canlı, parlak veya sağlıklı tırnaklar için bundan daha iyi bir uygulama olamaz.

Soğuk parafin: İşte sağlıklı ve pürüzsüz ayaklara kavuşmanın başka bir yolu daha var! Yumuşak veya bakımlı ayaklar için uygulanan özel yöntemin ismi, 'soğuk parafin'. Öncelikle ayaklara'' peeling  ''' uygulanarak ölü hücre tabakası atılımı sağlıyoruz.  sonra ''parafin'' sürülerek ayak paketleniyor ve yirmi dakika bekletiliyor. Açıldıktan sonra ise krem sürülüyor. Sonrasında da pamuk gibi ayaklara sahip oluyorsunuz. :)

Çatlak:  kuru ciltlerin sorunu olan çatlaklar, topuk veya ayak tabanında görülür. Ayakları yıkadıktan sonra kurulamamak, yalın ayak gezmek, küçük terlik giymek gibi bir çok sebeplere bağlı olarak ortaya çıkar.

Her banyodan sonra 'ponzo' taşıyla yumuşak hareketlerle ölü deriyi temizlemelisiniz. Çatlak alanları, içeriğinde 'E vitamini' ve ''jojoba yağı'' bulunan ayak kremleriyle gün boyu bol bol kremleyin. Çatlaklarınız kaybolana dek, devamlı çorap ve kapalı ayakkabı giyin.

Nasır: Bütün kış ayaklarınız botların, çizmelerin içinde kaldı. Üstelik küçük veya yanlış ayakkabı seçiminden dolayı ayakların bazı bölgelerinde sertleşmeler oluşur. Açık ayakkabı ve terlikleri nasırlı ayaklarla giymek hiç de hoş olmaz. Nasır size çok ağrı vermiyor ise ''pedikür'' yaptırarak bu problemden kurtulmanız mümkün. fakat sorun yaratıyor ise siz en iyisi özel nasır bakımları yaptırın. Yazı rahat bir şekilde karşılayın.

Oluşmasını önlemek için: Her banyodan sonra bol gene krem sürün. Yumuşak derili veya geniş tabanlı ayakkabılar seçin.  Eczanelerde satılan, küçük ''flaster'' veya solüsyonlardan yararlanın.


Ayaklardaki Kalıcı Ojeler


Tırnaklarınız da ki ''ojelerin'' uzun vadede dayanması için üç sihirli öneri:

Doğru günü seçin

Tırnak bakımınızı yaptığınız gün, 'oje sürmemeye' ''özen'' gösterin. genellikle tırnak etlerini veya kenarlarını temizlediğiniz gün, bu işten mutlaka kaçının. En iyisi 'oje sürme' işini 1 gün sonrasına erteleyin.

Ojeyi doğru sürün

Öncelikle koruyucu bir baz kullanarak 'oje' sürme işine başlayın. beş dakika bekleyin. Arkasından ojeyi 1 kat sürün ve 2. katı sürdükten sonra yine beş dakika bekleyin.

Ojeyi doğru kurutun

İyi kurumuş bir oje, çok uzun dayanır.  son katı sürdükten sonra yaklaşık otuz dakika beklemenizde yarar var.


Ayaklarınızı Süsleyin

Bütün bakımlarınızı tamamladıktan sonra sıra geldi süslemeye. Yazın ayaklar 'ojesiz' olmaz. Yeni sezonda ağırlıklı renkler genelde kırmızı ve pembe tonları moda. Bir de ayak süslemeleri çok moda olmuş durumda. Tırnak küpeleri, çıkartmalar, süsleme boyaları bunlardan sadece bir kaç tanesi.


Doğal ayak bakımı nasıl yapılmalıdır? Tertemiz, yumuşacık veya bakımlı ayaklar için evde uygulayabileceğiniz doğal ayak bakımları… nelerdir ?



Ayak bakımı ''kişisel hijyenin'' en önemli parçalarından bir tanesidir. Bütün gün ayaklarımızın üzerinde durduğumuz düşünülürse ayak sağlığının da genel anlamda ne kadar önemli olduğu ortaya çıkar. Düzenli bir şekilde pedikür yaptırmak ayaklarınızı mutlu etmenin en kolay yolu fakat evde de takip edebileceğiniz doğal bakım ''ritüelleri'', bedavaya uygulayabileceğiniz ''kürler de var...


Sağlıklı ve Güzel Ayaklar için

    Ayaklarımızı her gün ılık ve sabunlu suyla bolca yıkayın. Ardından serin suyla durulayıp bir havlu yardımıyla ve parmak aralarını atlamadan güzelce kurulayın. Dilerseniz ayaklarınıza ''extra'' bakım için ''talk pudrası'' yada krem  de sürebilirsiniz.

    Ayakkabı satın almak için en iyi zaman günün geç saatleridir neden. ? ayaklarınızın biraz daha şiş olduğu zamanlardır. Ayaklarınız en şiş haliyle rahat etmiş ise, normal halinde çok daha rahat olacaktır.

    Güneşe çıktığınız anlarda eğer sandalet yada parmak arası terlik giyiyor iseniz ayaklarınızın üst kısımlarına mutlaka güneş kremi sürmelisiniz.

    Topuklarınızı 'ponza taşıyla' düzenli aralıklarla temizleyin. En uygun zaman duşta!… Saçınızda bakım kreminiz, bekliyor iken zamanı bu şekilde değerlendirebilirsiniz emin lun daha eğlenceli geçecektir… Ölü hücrelerden kurtulun, bebek gibi ayaklara sahip olun ve milleti çıldırtın!

    Yatmadan önce yıkadığınız ayaklarınıza,genelde topuklarınıza nemlendirici sürün. Ama parmak aralarına kaçırmamaya gayret edin çünkü; nemli kalan bu alanlarda mantar oluşabilir.! dikkat edin!

    Yatmadan önce yapabileceğiniz bir şey daha var oda; ayaklarınıza yoğun bir krem sürün ve ardından yün çorap giyiniz. Yazın uygulaması biraz zor olacak ama gerçekten işe yarıyor! Sabaha pamuk gibi ayakları garanti altına alıyoruz ! ;)

    Ayaklar yorgun olduğunda tabanları ağrır, yere zor basar olursunuz. Böyle zamanlar da tam rahatlayabilmek için , tercihen birinden size ayak masajı yapmasını rica edin çok rahatlatacaktır. Ya da bilemedin kendiniz yapın! Deneyince vazgeçemeyeceksiniz çok hoşunuza gidecek. Ayrıca tazyikli soğuk su da yorgun ayaklara çok muhteşem geliyor.

    Önümüzde yaz var…  Tatilinizi plajı kum olan bir bölgede yapacaksanız dalgaların vurduğu bölgelerde çırıl çıplak ayak yürüyün. İnce, minik kum parçaları ayaklarınızda kesinlikle ‘peeling’ etkisi yapacaktır.

    Son tavsiyemiz de yanınızda daima yara bandı taşımanız neden.? 'Babet' ayakkabılar, topukluklar genellikle yazın çorap giymeyi tercih etmediğimiz için yada sıcaktan ayaklarımız piştiği için sıkabiliyorlar. Günün yükünü kaldıran ayaklarınıza bira olsun acıyın, kilitli bölgelere yara bantları yerleştirerek önlem alalım !. 
   
   
   
   
    Doğal Ayak Bakımı

    Ayak banyosu
    - Bir limonun suyu
    - Çeyrek çay kaşığı tarçın tozu
   -  İki yemek kaşığı zeytinyağı
    - Çeyrek su bardağı süt
    - Bol Su

    * Ayaklarınızın rahatça gireceği bir kabı sıcak suyla doldurun ve içine limon suyunu, tarçını, zeytin yağını ve sütü dökünüz. bir güzel karıştırın.
    * Ayaklarınızı kabın içine sokun ve on-on beş dakika bekleyin.
    * Ayaklarınızı sabunla yıkayıp havlu yardımıyla kurulayınız. hemen sonra krem sürünüz.

    Ayak kremi
    - Bir yemek kaşığı badem yağı
    - Bir çay kaşığı zeytinyağı
    - Bir çay kaşığı buğday tohumu yağı
    - On iki damla okaliptüs esansyel yağı
    - Koyu renkli cam şişe..

    Koyu renk cam şişenin içine badem, zeytin, buğday tohumu ve okaliptüs yağlarını birlikte koyun.
    iyice kapattığınız şişeyi çok iyi sallayın ve saklayın, yağların iyice birbirine karışmasını sağlayın.
    Hazırladığınız kremi ayaklarınızı yıkayıp kuruladıktan, güzelcene sonra sürün.




Ayak Ağrısı İçin Tavsiyeler

 
Ayak Ağrısının Çözümü

 

 Ayak Ağrısı İçin Tavsiyeler


 Vücudumuzda genel de en çokı kullanılan organlardan biri ayaklarımızdır. Günlük yaşantımızda yapılan her işte ayaklarımızı kullanırız. Yapılan aktivitelerin yoğunluğuna göre de ayaklarda ağrılar oluşabilir.

Ayak Ağrısının Nedenleri

    - Uzun süre boyunda ayakta beklemek
    - Uzun süre boyunca yürüyüş yapmak.
    - Eklem bağlarında zorlanmalar.
    - Ağır Yük Taşımalar
    - Aşırı Kilo almak
    - Ayakların anatomik Yapısında bozukluklar meydana gelmesi
    - Futbol, basketbol gibi sportif aktiviteler de bulunmak.
    - Tırnak batması gibi sorunlar yaşamak.
    - Uzun süre Koşmak
    - Ayakta oluşan nasır problemleri
    - Topuk çatlaklıkları gibi.

Günlük faaliyetlerimiz sonucunda yorgunluktan dolayı gerçekleşen ayak ağrıları, ve şişmeler için bir kaç  yöntem uygulayabiliriz. Şişkinliklere genellikle en çok tavsiye edilen uygulamaların başında, tuzlu suda bekletmek gelmektedir. Bir kova suyun içine, birazcık tuz atarak ayağı 10-15 dakika bekletmek gerekir. Ayağı yüksek bir yere dayayarak dinlendirmekte muhteşem bir ayak şişkinliği geçirme uygulamasıdır. Bunların haricinde ise ayağa şok tedavisi uygulamak yorgunluktan dolayı oluşan ağrılar için yararlı olacaktır. Şok tedavisi nasıl uygulanır ? dediğinizi duyar gibiyim! Korkmanıza kesinlikle gerek yok. Bunun için bir kova sıcak su, bir kova soğuk suya ihtiyacınız var. Ayakları önce sıcak suda 8-10 dk bekletin. Sonrada soğuk suda  8 -10 dk bekletin. Eğer yine ağrı geçmezse, kremle ayaklarınıza masaj yapınız.


Genellikle ayağınızda anatomik bir problem var ise ortopedik ayakkabılar kullanmanız ayak sağlığınız yönünden çok önemlidir. Ortopedik ayakkabılar ayağınızın rahatlığı için özel olarak tasarlanmış olduğu için ağrıyı en aza indirmektedirler.

Ayaklardaki ağrıların bir başka sebebi de ayaktaki yaralar. Özellikle ayak parmak ağrısı sebeplerinden biriside , trınak batmasıdır. Tırnak batması veya nasırdan şikayetçi iseniz kendi müdahaleniz şikayetinizi sadece daha da arttıracaktır. yani Bu şikayetlerinizi çözmek için bir uzmana doktora başvurmanız ayak sağlığınız açısından kesinlikle daha iyi olacaktır.

Son olarak; topuk çatlakları da ayağınızda fazla derecede ağrıya sebep olabilir. Topuk çatlaklarının nedeni genelde aşırı kilolar ve ciltte kuruluklardır. Şu anda piyasada en etkili ve en güzel topuk çatlağı kremleri mevcuttur. onları kullanmanız, çatlakların giderilmesine ve ağrının azalmasını sağlar. Ayrıca çatlaklar kuru ciltlerden de kaynaklanabileceği gibi ayaklarınıza düzenli olarak bir nemlendirici kremle masaj yapmanız da bu tehlikeyi azaltacaktır. Unutmayınız ki ! düzenli bir bakım! yorgunluktan kaynaklanan bütün ağrılarınızı büyük ölçekte  azaltacaktır.

Ayak Kokusunu Giderme ve Karbonatın Etkileri

Ayak Kokusunu Giderme

 

 

Ayak Kokusunu Giderme ve Karbonatın Etkileri

Ayak kokusu bir çok bireyin korkulu rüyası. Genellikle gün boyu ayakkabı giymek zorunda kalan kişiler bu problemi daha sık yaşıyor.. Haliyle bir kere koku bulaşan ayakkabıyı ne yaparsanız yapın kokusunu geçiremezsiniz.. Bunun için bir ayakkabıyı bir günden fazla giymemek şarttır... ayakkabıları dönüşümlü kullanmak sizi ve ayağınızı kokudan koruyabilir.. Gün boyu ayakkabı içinde olan, ayak sıcağının da etkisiyle daha çok koku ve mikrop üretir.. Bunun için kenarları açık, hava alabilen veya sandalet türü ayakkabı giymek, koku oluşmaması için tercih edilebilir bir sebeptir..ama kış ayların da tabi ki mecburiyetten kapalı bot , çizme türü vb. giymek şarttır.. Bu kokuyu bir kaç şekilde önleyebilirsiniz,,


1. seçenek sirkeyle ayaklarınızı bol bol yıkayarak kokudan kurtulabilirsiniz.. veya bir leğenin içerisine sirkeli su karışımı yaparak ayaklarınızı bu suda belli bir miktar bekletebilirsiniz.. Diğer bir seçenek ise biraz kınayı suya atıp o su içerisinde ayaklarınızı bekletirseniz de ayak kokusunu önleyecektir.. 3. seçenekte karbonattır.. Karbonatla ayaklarınızı bol bol yıkarsanız oda kokusunu giderip mikropları öldürecektir.. Biliyorsunuz koku mikrop yüzünden oluşur ! Bu yazdığım seçeneklerden birini sürekli yapar iseniz kalıcı olarak ta ayak kokusundan kurtulabilme imkanınız mevcut.. Ayrıca sirkeli su da ayakları bekletmek ayak mantarlarına da çok iyi geliyor. bunu da unutmayınız.. Ter kokusu için de sirke veya karbonat kullanabilirsiniz..  Karbonat ve sirke son dönemlerde prof.ların en çok tavsiye ettiği temizlik ürünleridir. Bu yüzden araştırıp karbonatın faydalarını sizler için derledik..

Evinizdeki halıları süpürseniz dahi silseniz dahi zamanla kokmaya başlayacaktır. Halı yıkamacılara verdiğiniz halı , en kötü kimyasal deterjanlarla, yerlerde, araba yıkanırcasına yıkanır. halbuki kokuyu çıkarmak için bunu yapabilirsiniz. Bir iki avuç karbonatı halının her tarafına serpin, ve bir–iki saat bekledikten sonra elektrik süpürgesiyle iyice süpürün. Halınız daki o kötü kokudan eser dahi kalmayacaktır. Buz dolabınızdaki kokuyla baş edemiyorsunuz değil mi ?. Bütün yiyecekleri dışarı çıkarın, silin, süpürün, kurulayın vs. uğraşmak istemiyor iseniz bir kase karbonatı buz dolabının bir köşesine koyunuz. dört-beş günde bir karıştırınız. Kötü kokuların gittiğini hemen göreceksiniz. dolapta sakladığınız meyve  ve sebzeler üzerinde de koruyucu bir etkisi olacaktır karbonatın... Halılar, koltuklar, elbiseler üzerine yağ mı damladı? aaaa :O Panik yapıp, deterjana saldırmayın sakın! Çünkü neden.. deterjan leke olan bölgenin rengini açıp renk dokusunu zaten bozacaktır. Bunun yerine, yağ lekesinin üzerine karbonat dökünüz.... ve üzerini hafifçe ıslayınız. bir–iki saat bekleyin ve sonra siliniz. Yağ lekesinden eser dahi kalmayacaktır. Ziiraa, suy ile birleşen karbonat yağları, söküp atan doğal bir sabun haline gelmektedir. Mutfak tezgahınızın mermerlerini veya fayanslarını limonlu karbonatla ovun ovun! Sonra durulayınız. En güzel temizleyicidir bu anlattıklarım. Kimyasal deterjan kalıntısı kalmadığı için, üzerine meyve!- sebze!, ekmeğinizi gönül rahatlığıyla koyabilirsiniz.! Kirli lavabolarınız için krem deterjanlar da neymiş ! yerine limon ve karbonat kullanınız. Lavaboya karbonatı döküp, limonla bir güzel ovun. Hem kirlerin kaybolduğunu göreceksiniz, hem de parladığını göreceksiniz.! Üstüne üstlük  tıkanan lavabolarınızı açmak için, bir su bardağı karbonatı lavaboya dökünüz. Üzerine bir bardak sirke ekleyip iki litre kaynar suyu lavaboya boşaltınız. Tıkanan lavabo kesin açılacaktır. Dibi tutan tava!  tencere! akşamdan karbonat döküp!  sıcak su ekleyin. Sabahına temizlerken hiç zorlanmayacaksınız. Paslanabilecek eşyalarınızı karbonatla ovuşturursanız paslanmasını mutlak engellemiş olacaksınız. Porselen gibi kararan eşyalarınız var ise limonlu karbonatla ovunuz. Rengi  kesin açılacaktır. Aynı şekilde gümüş eşyalarınızı suy ile macun haline getirdiğiniz karbonatla ovar iseniz, rengi açılıp mutlak parlayacaktır. Elbise dolabınızda rutubet veya küf kokusu var ise ve ''naftalin kokusunu da sevmiyorsanız'' dolabınızın bir köşesinde ağzı açık şekilde kavanozda karbonat bulundurmalısınız....

Banyo, duşa kabin camlarını, karbonat ile silip bir güzel durulayın. Duş alırken daha rahat nefes alacaksınız inan bana !. Banyo terlikleriniz ister tahta! ister plastik! olsun  fark etmez! üzerine karbonat dökün ! ve öylece duş alın. Hem terlikleriniz, hem siz hemde  ayaklarınız rahat edecek.! Bu yol ile tahta takunyalarınızın ömrünü uzatacağınız gibi kimyasal temizleyicileride, cildinizden uzak tutmuş olacaksınız. Çamaşır makinesinde kullandığınız deterjan miktarını, yarı yarıya azaltıp, gerisini komple karbonatla tamamlayınız. Çamaşırlarınız daha temiz, daha kimyasal artıklardan arınmış o daha bir güzel olacaktır. netice olarak; sirke, limon veya karbonat evinizde sadece mideniz için değil! her türlü temizlik işlerinde  ve pratikte kullanabileceğiniz doğal ürünlerdir.! Mümkün olduğunca bu ürünleri kullanmaya özen göstermelisiniz... Son olarak da ; içi kokan ayakkabınızın içerisine biraz karbonat serpip!  bir gece beklettikten sonra... artık giyebilirsiniz..!! Kokunun tamamen gittiğini veyahut  en aza indirgendiğini  hissedeceksiniz vede göreceksiniz..Karbonatın ayağa zararı olmadığı için, ayakkabı içerisindeki karbonatı temizlemeyede gerek yoktur ..bu  şekilde giyebilirsiniz.. kesinlikle Unutmayalım arkadaşlar!! '''' Temizlik İmandan gelir ! !

17 Şubat 2017 Cuma

Kasları Güçsüzleştiren ve Kaslarda Ağrı Yapan Hastalıklar

 
Kaslarda Ağrı Yapan Hastalıklar

Kasları Güçsüzleştiren ve Kaslarda Ağrı Yapan Hastalıklar



Fizik tedavi veya rehabilitasyon doktoruna başvuran hastaların çoğunluğu kas ağrısından veya kas güçsüzlüğünden yakınırlar. Bir hastada ağrı veya güçsüzlük aynı anda bulunabileceği gibi ayrı ayrı da bulunabilir.

Bir hastalığın farklı zamanlarında bunu görmek mümkündür. Yine gözle görülür bir kas güçsüzlüğü yada ağrısı olmadan da hasta bu şikâyetlerle gelebilir.


Bu hastaların kiminde ağrının kaynağı kaslar olabildiği halde, diğerlerinde ağrının kaynağı kaslar olmayabiliyor. Ağrı diğer dokulardan kaynaklanan problem olarak gözlenebilir.

'Romatizmal' bir rahatsızlığı olan bir çok hasta yorgunluk, kas erimesi, güçsüzlük, ağrı, uyuşma veya duyu kusurlarından bahsedebilir. Bu bulgular sinirlerle veya kaslarla ilgili problemlere de yansıtabilir.

Burada yapılması gereken ilk iş, ağrının ve kas güçsüzlüğünün hangi dokudan kaynaklandığını bulmaktır. Bu tespitten sonra ise ileri incelemeleri yapmaktır.



Kas Ağrıları

Kas ağrısını tarif eden rahatsız birey ağırlık, hassasiyet, sertlik, tutukluk, tükenme, yanma, spazm ve kramp olarak da tarif edebilir. Kas ağrısı özellikle yeri tam tarif edilemeyen, yüzeysel veya şiddeti az olan ağrıdır. Hastayı uykudan asla uyandırmaz. O kası kullanma ve dinlenmede kendini gösterebilir. Kas ağrıları  çok enfeksiyonlarda ve süresi uzun tutulan egzersizlerde görülebilirler.



Kramplar

Kramp ani, kısa, güçlü ve keskin bir ağrıdır. Genel olarak kramplar baldırlarda görülür. ara sıra da ayak parmaklarında görülür. Bunlar hasta 'diabetik' ise şekerin düşüp çıktığını ayrıca kanda bir takım minerallerin eksikliğini veya uçlarda görülen bir damar tıkanma hastalığının belirtisi olarak da meydana gelebilir.

Kramplar karın yada kollarda oluşup da egzersiz sonrasına rastlıyorsa, daha ileri incelemeler yapmayı gerektirirler. İleri derecede su kayıpları buna bağlı olarak 'elektrolit' dengelerinin bozulması kramp sebebidir. 'Diyaliz' hastalarında 'üremide' de kramplar oluşabilmektedir.


Spazmlar

Spazmların en tipik örneği ise, bel fıtıklarında bel kaslarında görülen spazmdır. rahatsız kişiler ağrının yerini göstermekte zorlanabilirler. bu nedenle diğer dokulardan kaynaklanan ağrıları da tespit edemeyebilirler. Örnek vermek gerekir ise, kalça ağrısı uyluk kemiği kaslarına yayılabilir. Eklem veya eklem kapsülünden kaynaklanan ağrılar kas ağrısına göre daha belirgindirler. Eklem hareketiyle ağrı artabilir. Eklem kapsülündeki ağrılarda eklem belli bir pozisyondayken artabilirler. yani hasta omuz hareketinde bir noktaya geldiği zaman ağrının arttığını söyler. Bu da bize problemin eklem kapsülünde olduğunu düşündürür.



Kemik Ağrıları

Kemik ağrıları genel olarak daha derinde hissedilir ve çok rahatsız edicidir.  kemik ağrıları daha ziyade geceleri olmaktadır. Etrafındaki kasların kasılmasından etkilenmezken, kas ağrısı kasların kasılmasıyla artacaktır. Uçlardaki sinirlerde olan problemlerde sırttaki sinir kökü basılarında ortaya çıkarlar. Ağrı genellikle dinlenme de olur ve yanıcıdırlar. ek olarak uyuşma ve karıncalanma vs. nörolojik belirtiler de görülebilir.



Kas Güçsüzlükleri

Kas güçsüzlüğü, beklenen kas kuvvetine ulaşmadaki başarısızlıklardır. Bacaklarında kas güçsüzlüğü olanlar sandalyeden kalkmakta ve merdiven çıkmakta  çok zorlanabilirler. Kollarda güçsüzlüğü olanlar da elbiselerini giyip çıkarmada, saçlarını tarama veya yıkamada problemler yaşayabilirler. Kollarda kavrama kuvvetindeki zayıflık, bacaklarda ise engebeli yüzeylerde yürürken takılma düşme kalkma şeklinde kendini gösterebilir.

Gerçek kas güçsüzlüğü olan rahatsızlar bu durumu ağırlık, tutukluk, yorgunluk, halsizlik, el ve ayakların tutmaması, yürürken dengesizlik, merdiven inip çıkmada zorluk olarak teşhis edebilirler. Ayrıca bu hastalar kansızlık, akciğer ve kalp hastalıkları, kronik enfeksiyon ve hareketsizlik sebebiyle oluşan kuvvet kayıpları sonucunda da hekime danımaşya gidebilirler. Burada hastanın öyküsü çok önemlidir. İleri tetkikler için de bize fikirler ve düşünceler verir.

"Ne şekilde başladı ve ne şekilde ilerliyor?" ne şekilde bitecek sorusu çok önemlidir. hızlı bir kas güçsüzlüğü başlamışsa kandaki potasyum, magnezyum ve fosfor gibi elektrolitlerin kan düzeyindeki değişiklikleri, yani 'elektrolit' dengesinin bozulmasına kesinlikle bakılmalıdır. Merkezi sinir sistemindeki hızlı oluşan problemleri de göz ardı etmemek gerekmektedir.

Pek çok bireyde egzersiz sonrası yada travma sonrası kas ağrıları olabilmektedir Bunun için travma muhakkak sorulmak zorundadır. genellikle spor yapanlarda küçük kas zorlanmalarından kas yırtığına kadar uzayabilen bir zamanlama döngüsü vardır.

Egzersiz boyunca yada hemen bitince olan ağrı için verilebilecek 2 örnek ; ayak damarlarındaki problem yada kalp damarlarındaki spazm olarak düşünülmelidir.

Geciktirilmiş kas yorgunluğuysa bu durumda egzersizden saatler sonra hissedilebilir ve günlerce de kalabilir. Kas kramplarındaysa 'terleme' ile birlikte oluşan ''elektrolit dengesizliği'' sonrasında oluşan kramplardandır.

Ayak Banyoları

 
Ayak Banyosu

 

 Ayak Banyoları


Ayak banyosu; Kolay olarak ayaklarımızı ve baldırlarınızı şifalı bitkilerle yapılmış suyun içinde bekletmektir. on beş-yirmi dk süren bir sıcak suyla ayak banyosu ayaklar için iyi bir tedavi uygulamasıdır. Aynı zaman da böbrek, 'kulak iltihapları', ''mesane'', boğaz için kesinlikle tavsiye edilmektedir. Soğuk suy ile yapılan ayak banyosu, 'ayak yorgunluğu', ''uykusuzluk'', '''burun kanaması''', "kabızlık", -soğuk algınlığı- ve /baş ağrısı/ +içinde faydalı bir uygulamadır aslında. Bacaklardaki dolaşımı artırdığı, varis oluşmasını engellemede etkili bir yöntem olduğu ve az adet kanamalarında bile iyi işler yaptığı söylenmektedir. Ayrıca;  ^^bağ ağrısına^^, kronik ayak soğukluğuna-, uykusuz kalmalara ve yüksek kan basıncına faydalı olduğu da söylenmektedir.


Banyo: Sabunlanmış sıcak bir su içerisinde ayaklarımızı yıkayalım. Otuz Beş derecelik bir sıcaklık idealdir bizim için. Banyo süresi olarak ta ortalama ; çok kısa yada çok uzun olmaması yeterli.  En kolay olan ayak banyosu uygulaması tuzlu uygulamasıdır. Ancak kozmetikler de ayak banyosu için özel olarak hazırlanmış olan; ''canlandırıcı'', '''rahatlatıcı''', 'ferahlatıcı' ile birlikte dinlendirici banyo suları da mevcuttur!!!. Ayrıca bitmedi ! bu sular ayaklara hoş bir koku da bırakmatadır.

Arıtma: Ayaklardaki ölü hücrelerinden atılması gerekir. 'Pomza' taşı uygulaması dediğimşz eski  ancak bilenen vede etkili olan bir arındırma yöntemimizdir. Arındırma işlemleri ; canlı hücrelere hiç bir şekilde zarar vermemek için, ayaklarımızın kuru iken yapılmasıdır.

Masaj: Masaj işlemine gelince;  ayak parmaklarından başlayarak, ayak bileğine doğru ilerleyin. Ayaklara masaj yaparken parmakları teker teker çekiniz, Bunu yapmak rahatlamak için, çok ama çok etkili olan bir yöntemdir.  ancak Ayak  tabanına gelecek olursak.. orayı özenle durulayınız neden diceksiniz... Eğer ki bir nokta da hassasiyet hissediyorsak o zaman, o gün o noktanın temsil ettiği organınız kesinlikle formunda değildir. Çünkü Ayak tabanımız da 'vücudumuza' ''sinyal''(Uyarı) gönderen noktalar vardır.  Masajı bir ayak kremiyle güzelce yapınız ve sonlandırınız/bitiriniz.

Popüler Konular

Blogger tarafından desteklenmektedir.